Ekrem Çulfa Dr Ekrem Çulfa Aile Evlilik Çift Terapistleri
  • Anasayfa
  • https://www.facebook.com/psikolojikdanismanlar
  • http://www.twitter.com/724psikoloji

Evlilik Terapistleri
Destek Hattı : +90 544 724 36 50

Tanışma ve Flört Dönemi
Tanışma ve Flört Dönemi Nedir? Kız ve Erkekler Bu Dönemde Nelere Dikkat Etmeliler.
Söz ve Nişanlılık Dönemi
Söz ve Nişanlılık Döneminde Eş Adaylarının Birbirini tanımaları için neler yapmalılar, Nelere Dikkat etmeliler.
Evlilik ve Ebeveynlik
Evliliğinizi daha sağlıklı yürümesi ve Daha iyi çocuklar yetiştirmek için yardımınıza hazırız.
Aldatma, Boşanma, Ayrılma
Aldatma ve Sonuç olarak Boşanma ve Ayrılma istenmeyen bir durumdur. Bu dönemi daha sağlıklı geçirmenize yardımcı olalım.
AİLE EVLİLİK KOÇU TELEFONU 0505 767 5885
İstanbul, Besiktaş, Nişantaşı, Psikolog
Kadıköy ,Bakırköy, Fatih, Mecidiyekoy
Hava Durumu
Site Haritası
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.432432.5624
Euro34.631634.7704
Saat
Takvim
Uzman Klinik Psikolog Hatice Büşra KARA
busra.kara@icloud.com
BAĞIMLILIK
20/11/2020

 

İnsanın yaşamı doğuştan getirdiği içgüdülerle toplumsal olarak edindiği güdülere doyum aramakla geçmektedir. Beslenme ve korunma gibi doğuştan gelen, doğal içgüdü ve dürtülere doyum bulan insan ilgi, sevgi, aşk, güven, saygınlık, özgürlük, özerklik, üreticilik, yaratıcılık, kendini gerçekleştirme gibi ruhsal-toplumsal gereksinimlerine doyum sağlamaya çalışmaktadır. Bu güdülerini yücelterek kimliğini, kişiliğini bulur ve kendini var eder. Çoğu insan için yaşamı güzelleştiren ve mutluluk veren deneyim ve alışkanlıkları vardır. Örneğin; sabah kalkmak, yıkanmak, giyinmek, çay, kahve içmek; işe gitmek, çalışmak, eve dönmek; eğlenmek, yemek, tatil yapmak. İnsanın günlük yaşamı, alışkanlıklarını sürdürmekle geçmektedir. İnsanların bir bölümü bu alışkanlıklarını sürdürmek, bir bölümü de bunlardan kurtulmak için çabalamaktadır. Ancak, insan alışkanlıklarından mutlu olsa da olmasa da ruhsal yapısı gereği bu kalıpların dışına çıkmak istemekte, değişik yeni bir yaşantı aramaktadır. Bu arayış insanın yaşama gücü kazanması, kişiliğini geliştirip olgunlaştırması, kendisini var etmesi için gerekli bir unsurdur.

Kimi insanda alışkanlıklardan biri günlük yaşamda daha çok yer tutmaya, öncelik olmaya başlamaktadır. Bu alışkanlığın sürdürülmesi için diğer alışkanlıklardan vazgeçilmektedir. Alışkanlığın engellenmesi, sürdürülememesi, insanı mutsuzluğa sürüklemektedir. İnsana mutluluk veren bu alışkanlık, kişinin günlük yaşantısını ve diğer faaliyetlerini engelleyici boyutlara ulaştığında zarar verici duruma gelmektedir. Kişinin toplumla ilişkileri bozulmakta, gücü, iş verimi ve başarısı düşmektedir. Ruhsal yaşantıda endişe, kaygı, güvensizlik, karamsarlık ve korku gibi psikolojik sıkıntıları artmakta, bedensel ve fiziksel yakınmalar ortaya çıkmaktadır. Yapılan faaliyetlerin ölçüsü kaçırıldığında alışkanlığa dönüşerek insanın yaşamını olumsuz yönde etkilemektedir.

Uyuşturucu ve uyarıcı maddelere alışkanlık kısa zamanda daha kötü ve zararlı sonuçlar verebilmektedir. Bu maddeler öncelikle merkezi sinir sistemi üzerinde etkili olup kişinin ruhsal yaşamını, duygusunu, düşüncesini, hareketini değiştirmekte ve kimyasal özellikleri nedeniyle kısa ve kolay yoldan alışkanlık yaratmaktadır. Bu nedenle insandaki alışkanlık eğilimine, bu tür maddelerin alışkanlık yaratan özelliği katılınca kolaylıkla bağımlılık oluşmaktadır.

İnsanları bu tür alışkanlıklara iten temel duygusal doyumsuzluk olabilmektedir. Başka bir deyişle, duygularına doyum arayan insanın belli bir nesneye, kişiye veya düşünceye takılıp kalmasının nedeni ona gereğinden fazla duygusal yatırım yapmasındandır. Bağımlılık davranışının temelinde yatan sebeplerden biri de insanın duygusal dünyasıdır. İnsanın iradesi üzerinde baskı ve zorlama yaratabilmekte ve kişiyi belli bir amaca yöneltebilmektedir. Amaç edinilen nesneye, kişiye veya düşünceye ruhsal yaşantısı içinde büyük bir değer vermekte ve iradesini kullanamaz hale gelmektedir. Kişiye, çevreye ve topluma olumsuz etkileri olan hatta zarar veren davranışlar ortaya çıkmaktadır.

Bağımlılığın çok çeşitli nedenleri olabilmektedir. Psikolojik faktörler, kişinin yetiştirilme tarzı, çocuklukta maruz kaldığı travmatik olaylar, biyolojik faktörler, kişisel özellikler içinde bulunduğu sosyal çevre ve kültür bunlardan birkaçıdır. Bununla birlikte çevresinde bağımlılık yapıcı madde kullanan bireylerin olması ve küçük yaşta bunlarla tanışması da nedenlerinden biridir.

Literatüre bakıldığında, bağımlılık, bir maddenin belli bir etkiyi elde etmek için alınması, bu süreçte ortaya çıkan bedensel, ruhsal ya da sosyal sorunlara rağmen, maddenin alınmaya devam edilmesi, aynı etkiyi elde etmek için madde miktarının arttırılması olarak tanımlanmaktadır.

Tarhan ve Nurmedov’a göre; bağımlılık, beyindeki yapı ve işlevleri bozan kronik bir hastalıktır (Tarhan; Nurmedov2011).

Alkol bağımlılığının tedavisinde esas olan kişinin istekli olmasıdır. Bağımlılığın bir hastalık olduğunu bilmek ve bu şekilde yaklaşmak gerekmektedir. Bağımlılık bir aile hastalığıdır. Dolayısıyla ailede de değişikliklerin olması gerekmektedir. Tedavi bittikten sonra aileler destekleyici olmakla birlikte bunun tekrarlayan kronik bir hastalık olduğunu unutmamalıdırlar. Tedavi süreci bittikten sonra kaymalar yaşanabilmektedir. Bu durumda tekrar tedavi sürecine girmek gerekmektedir. Bağımlı bireyin sosyal çevresinin değişmesinde ailede destek olmalıdır.

KAYNAKÇA

Tarhan, N. ve Nurmedow, S., Bağımlılık: Sanal veya Gerçek, İstanbul, Timaş Yayıncılık, 2011.

Uzman Klinik Psikolog Hatice Büşra KARA

busra.kara@icloud.com



311 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

DEPRESİF GENÇLER VE DEPRESİF EBEVEYNLER - 01/02/2024
Depresif gençler ve depresif ebeveynler, günümüzde sıkça karşılaşılan bir sorundur. Depresyon, hem gençlerin hem de ebeveynlerin yaşam kalitesini, sağlığını ve ilişkilerini olumsuz etkileyebilen ciddi bir ruh sağlığı bozukluğudur.
“ÇOCUĞUMUZDAN BOŞANIYORUZ” - 23/03/2023
Anne babası çatışma halinde olan çocukların, anne babalarından anlayış ve sabır gibi beklentileri olur.
TERKEDİLME KORKUSU - 12/01/2023
Yeni bir ilişkiye başlama ihtimali olduğunda nasıl olsa bu da beni terk edecek diye düşünüp hiç başlamamayı tercih ediyor musunuz ya da tam tersi çok fazla ısrarcı oluyor musunuz?
ÇOCUK İLE YETİŞKİN - 21/12/2022
Çocuk ile yetişkinin arasındaki sorunların pek çoğu, çocukların olgunlaşmaları için onların zamana ihtiyaçları olduğunu dikkate almamaktan kaynaklanır.
MADDE BAĞIMLILIĞI - 27/09/2022
Madde bağımlılığının sebebi denildiğinde, bir tek nedenden bahsetmek mümkün değildir. Birden fazla sebep bir arada olabilmektedir.
KEKEMELİK - 24/08/2022
Kekemelik, konuşmanın akıcılığındaki bozukluklar ile karakterize bir konuşma bozukluğudur.
İLİŞKİLERDE KURTARICI ROLE SAHİP OLMAK - 30/05/2022
Kurtarıcı olmak senin kendi sorumluluğunda olmamasına rağmen karşıdakinin herşeyiyle ilgili kendini sorumlu hissetmen yada onun sana bunu yüklemesidir.
GASLIGHTING (PSİKOLOJİK MANİPÜLASYON) NEDİR? - 24/05/2022
Gaslighting, bir psikolojik manipülasyon ve taciz yöntemidir. Bireyi kendi hafıza, algı ve akıl sağlığını sorgulayıp irdelemeye iten bir çeşit kötü yönlendirmedir.
HAYIR DİYEMEMEK NASIL İLETİŞİM VE İLİŞKİ SORUNLARI YARATIR? - 25/03/2022
Bir insan karşısındaki kişiye hayır diyemiyorsa öncelikle neden hayır diyemediğini bulması gerekmektedir. Bu durumda ya bir beklenti vardır ya da o kişiyle ilgili korkup kaygılanılan bir şey vardır.
 Devamı