Ekrem Çulfa Dr Ekrem Çulfa Aile Evlilik Çift Terapistleri
  • Anasayfa
  • https://www.facebook.com/psikolojikdanismanlar
  • http://www.twitter.com/724psikoloji

Evlilik Terapistleri
Destek Hattı : +90 544 724 36 50

Tanışma ve Flört Dönemi
Tanışma ve Flört Dönemi Nedir? Kız ve Erkekler Bu Dönemde Nelere Dikkat Etmeliler.
Söz ve Nişanlılık Dönemi
Söz ve Nişanlılık Döneminde Eş Adaylarının Birbirini tanımaları için neler yapmalılar, Nelere Dikkat etmeliler.
Evlilik ve Ebeveynlik
Evliliğinizi daha sağlıklı yürümesi ve Daha iyi çocuklar yetiştirmek için yardımınıza hazırız.
Aldatma, Boşanma, Ayrılma
Aldatma ve Sonuç olarak Boşanma ve Ayrılma istenmeyen bir durumdur. Bu dönemi daha sağlıklı geçirmenize yardımcı olalım.
AİLE EVLİLİK KOÇU TELEFONU 0505 767 5885
İstanbul, Besiktaş, Nişantaşı, Psikolog
Kadıköy ,Bakırköy, Fatih, Mecidiyekoy
Hava Durumu
Site Haritası
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.451532.5815
Euro34.684134.8231
Saat
Takvim
Uzman Klinik Psikolog Hatice Büşra KARA
busra.kara@icloud.com
SOSYAL FOBİLER
28/02/2021

 

Sosyal fobi durumunun karakteristik bir ya da birden çok sosyal durumda (örneğin, bir topluluğa karşı konuşma, toplum içinde yemek yeme ya da yazma) kişiyi yetersiz kılan korkulardır. Bu gibi durumlarda kişi başkalarının dikkatli bakışlarına ve potansiyel olumsuz değerlendirmelerine maruz kalmaktan ve/veya utanç verici ya da küçük düşürücü bir şekilde davranmaktan korkmaktadır. Bu korkular yüzünden de sosyal fobisi olan insanlar ya bu gibi durumlardan kaçınmakta ya da büyük bir rahatsızlık yaşamaktadırlar. Sosyal fobinin en yaygın tipi topluluğa karşı konuşmadır. DSM’ de sosyal fobinin genelleştirilmiş sosyal fobi olarak anılan bir alt tipine de yer verilmektedir. Genelleştirilmiş sosyal fobi olanlarda çoğu sosyal durumda kayda değer korkular görülmektedir.

Sosyal fobi tanısına çok sık rastlanmaktadır. Yapılan çalışmalarda nüfusun %12’sinin yaşamlarının bir döneminde sosyal fobi tanı ölçütlerini karşılayacağı tahmin edilmektedir. Bu bozukluk erkeklere oranla kadınlar arasında biraz daha sık görülmektedir. Sosyal fobisi olanların yaklaşık %60’ı kadındır. Büyük çoğunlukla çocuklukta başlayan spesifik fobilerin aksine, sosyal fobi tipik olarak daha geç bir dönemde, ergenlik ya da erken yetişkinlik döneminde başlamaktadır. Sosyal fobisi olanların yarısından fazlasında yaşamlarının bir döneminde bir ya da birden fazla kaygı bozukluğu ve yaklaşık olarak yarısında eşzamanlı depresif bozukluk görülmektedir. Yaklaşık olarak üçte biri kaygıyı azaltmak ve korktukları durumla yüzleşebilmek için alkol kullanmaktadır (örneğin, bir partiye gitmeden önce içki içmek). Ayrıca, yaşadıkları rahatsızlık ve sosyal durumlardan kaçınmaları nedeniyle, sosyal fobisi olan insanlarda bir işte çalışma oranı, ortalama olarak daha düşük olmakta ve sosyoekonomik statülerinin de daha düşük olduğu görülmektedir. Bozukluk belirgin bir şekilde inatçı olmaktadır. Bir çalışmada 12 yıllık bir sürede kendiliğinden iyileşenlerin oranının yalnızca %37 olduğu görülmektedir.

Sosyal fobilerde genellikle evrimsel etkenlerin şekillendirdiği öğrenilmiş davranışlar rol oynamaktadır. Bu tip bir öğrenme çoğunlukla genetik ya da mizaç bakımından risk altında olan insanlarda etkili olmaktadır.

Spesifik fobiler gibi, sosyal fobiler de genellikle doğrudan ya da vekaleten klasik koşullanmanın yaşandığı basit olaylardan kaynaklanmaktadır. Sosyal bir yenilgi ya da aşağılanma olarak algılanan bir durumu yaşamak, böyle bir duruma tanık olmak, öfke ve eleştiriye tanık olmak ya da bunların hedefinde bulunmak bu olaylara örnek gösterilebilir.

Genelleştirilmiş sosyal fobisi olanlarda anne babanın toplumsal açıdan kendilerini yalıtmış olma, kaçınması davranma ve sosyalleşmeyi değersiz görme olasılığı özellikle yüksektir. Harvey ve diğerlerine göre de (2005) sosyal fobisi olan birçok kişi sorunun akranlara uyum sağlayamama durumu yaşanan bir dönemde başladığını söylemektedir. Yine de spesifik fobilerde olduğu gibi, sosyal durumlarda doğrudan ya da vekaleten koşullanma yaşayan, sosyal açıdan kaçınma sergileyen anne baba tarafından yetiştirilen ya da akranlarıyla sorun yaşayan herkesin sosyal fobi sergilemediğini de belirtmek gerekmektedir. Bunun nedeni, sosyal fobinin gelişmesinde, spesifik fobilerde olduğu gibi bireysel farklılıkların önemli bir rol oynamasıdır.

Üç ikiz çalışmasında elde edilen sonuçlar sosyal fobide ortalama bir genetik katkı olduğunu göstermekte ve tahminlere göre sosyal fobi yatkınlığındaki farklılıkların yaklaşık %30’u genetik etkenlerden kaynaklanmaktadır. (Hettema ve diğerleri,2005b) Bununla birlikte, yine bu üç çalışmaya göre sosyal fobi gelişimindeki farklılıkların daha da büyük bir oranı paylaşılmayan çevresel etkenlerden kaynaklanmakta ve bu da öğrenmenin güçlü rolü ile tutarlı olmaktadır.

KAYNAKÇA

Harvey, A. G., Schmidt, D. A., Scarnà, A., Semler, C. N., & Goodwin, G. M. (2005). Sleep-Related Functioning in Euthymic Patients With Bipolar Disorder, Patients With Insomnia, and Subjects Without Sleep Problems. The American Journal of Psychiatry, 162(1), 50–59.

Hettema, J., Steele, J., & Miller, W. R. (2005). Motivational interviewing. Annual Review of Clinical Psychology, 1(1), 91–111.

Kessler, R. C., Berglund, P., Demler, O., Jin, R., Merikangas, K. R., & Walters, E. E. (2005). Lifetime Prevalence and Age-of-Onset Distributions of DSM-IV Disorders in the National Comorbidity Survey Replication. Archives of General Psychiatry, 62(6), 593–602.

Kessler, R. C., Chiu, W. T., Demler, O., & Walters, E. E. (2005). Prevalence, Severity, and Comorbidity of 12-Month DSM-IV Disorders in the National Comorbidity Survey Replication. Archives of General Psychiatry, 62(6), 617–627.

 

Uzman Klinik Psikolog Hatice Büşra KARA

busra.kara@icloud.com

 



291 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

DEPRESİF GENÇLER VE DEPRESİF EBEVEYNLER - 01/02/2024
Depresif gençler ve depresif ebeveynler, günümüzde sıkça karşılaşılan bir sorundur. Depresyon, hem gençlerin hem de ebeveynlerin yaşam kalitesini, sağlığını ve ilişkilerini olumsuz etkileyebilen ciddi bir ruh sağlığı bozukluğudur.
“ÇOCUĞUMUZDAN BOŞANIYORUZ” - 23/03/2023
Anne babası çatışma halinde olan çocukların, anne babalarından anlayış ve sabır gibi beklentileri olur.
TERKEDİLME KORKUSU - 12/01/2023
Yeni bir ilişkiye başlama ihtimali olduğunda nasıl olsa bu da beni terk edecek diye düşünüp hiç başlamamayı tercih ediyor musunuz ya da tam tersi çok fazla ısrarcı oluyor musunuz?
ÇOCUK İLE YETİŞKİN - 21/12/2022
Çocuk ile yetişkinin arasındaki sorunların pek çoğu, çocukların olgunlaşmaları için onların zamana ihtiyaçları olduğunu dikkate almamaktan kaynaklanır.
MADDE BAĞIMLILIĞI - 27/09/2022
Madde bağımlılığının sebebi denildiğinde, bir tek nedenden bahsetmek mümkün değildir. Birden fazla sebep bir arada olabilmektedir.
KEKEMELİK - 24/08/2022
Kekemelik, konuşmanın akıcılığındaki bozukluklar ile karakterize bir konuşma bozukluğudur.
İLİŞKİLERDE KURTARICI ROLE SAHİP OLMAK - 30/05/2022
Kurtarıcı olmak senin kendi sorumluluğunda olmamasına rağmen karşıdakinin herşeyiyle ilgili kendini sorumlu hissetmen yada onun sana bunu yüklemesidir.
GASLIGHTING (PSİKOLOJİK MANİPÜLASYON) NEDİR? - 24/05/2022
Gaslighting, bir psikolojik manipülasyon ve taciz yöntemidir. Bireyi kendi hafıza, algı ve akıl sağlığını sorgulayıp irdelemeye iten bir çeşit kötü yönlendirmedir.
HAYIR DİYEMEMEK NASIL İLETİŞİM VE İLİŞKİ SORUNLARI YARATIR? - 25/03/2022
Bir insan karşısındaki kişiye hayır diyemiyorsa öncelikle neden hayır diyemediğini bulması gerekmektedir. Bu durumda ya bir beklenti vardır ya da o kişiyle ilgili korkup kaygılanılan bir şey vardır.
 Devamı