Ekrem Çulfa Dr Ekrem Çulfa Aile Evlilik Çift Terapistleri
  • Anasayfa
  • https://www.facebook.com/psikolojikdanismanlar
  • http://www.twitter.com/724psikoloji

Evlilik Terapistleri
Destek Hattı : +90 544 724 36 50

Tanışma ve Flört Dönemi
Tanışma ve Flört Dönemi Nedir? Kız ve Erkekler Bu Dönemde Nelere Dikkat Etmeliler.
Söz ve Nişanlılık Dönemi
Söz ve Nişanlılık Döneminde Eş Adaylarının Birbirini tanımaları için neler yapmalılar, Nelere Dikkat etmeliler.
Evlilik ve Ebeveynlik
Evliliğinizi daha sağlıklı yürümesi ve Daha iyi çocuklar yetiştirmek için yardımınıza hazırız.
Aldatma, Boşanma, Ayrılma
Aldatma ve Sonuç olarak Boşanma ve Ayrılma istenmeyen bir durumdur. Bu dönemi daha sağlıklı geçirmenize yardımcı olalım.
AİLE EVLİLİK KOÇU TELEFONU 0505 767 5885
İstanbul, Besiktaş, Nişantaşı, Psikolog
Kadıköy ,Bakırköy, Fatih, Mecidiyekoy
Hava Durumu
Site Haritası
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.451532.5815
Euro34.684134.8231
Saat
Takvim
Uzman Klinik Psikolog Hatice Büşra KARA
busra.kara@icloud.com
TEDAVİ MOTİVASYONU
13/11/2020

Motive olmak, bir şeyler yapmak için harekete geçmek anlamına gelmektedir. Motivasyon psikolojik tedavilerde anahtar bir faktör olarak kabul edilmektedir. Çeşitli klinik alanlarda yapılan klinik izlenim ve araştırmalar, bir kişinin tedavi müdahalelerine başvurmaya ve müdahale etmeye hazır olmasının önemini kabul etmektedir. Motivasyonun tedavinin etki etmesini ve davranış değişikliğini etkilediği varsayılmaktadır. Motivasyon eksikliği hastanın tedaviden ayrılması, tedavi, nüks ve diğer olumsuz tedavi sonuçlarına uymamak için en sık belirtilen nedenlerinden biridir.

Hastaların motivasyonunun belirli bir terapötik müdahalenin seçimi için önemi kabul edilmekte ve bu, tedavi motivasyonunun arttırılması hakkındaki geniş literatürde yansıtılmaktadır. Motivasyonun doğası ve tedaviye başvurma ve tedavide yer alma sürecindeki rolü ve sürekli davranış değişikliği hakkındaki sonuçlar zaman zaman tutarsız olabilmektedir. Bunun nedenleri motivasyonun tanımlanması ve ölçülmesinden kaynaklanmaktadır. Motivasyonu belirli davranışların olasılığı olarak tanımlamaktadır. Bir kişinin belirli bir değişim stratejisine girme, devam etme ve bu stratejiye bağlı kalması olasılığıdır. Bazı yazarlar motivasyon açısından döngüsellik riskini vurgulamaktadırlar. Bandura, niyetin eylemden çıkarılamayacağına dikkat çekmektedir. Aksi takdirde, aynı olayın hem sebep hem de sonuç kanıtı olarak alındığı döngüsel bir açıklama sağlamaktadır. Bunun yerine, niyetin, düzenlediği davranıştan bağımsız olarak tanımlanması gerekmektedir. Gossop (1972) motivasyon tanımının çok küresel olduğunu ve teorik olarak deneysel değere sahip olmayacağını savunmaktadır. Geçtiğimiz yirmi yıl içinde madde kötüye kullanımı alanında motivasyon üzerine çalışma ve yaklaşımların çoğaldığına tanıklık edilmektedir. Kavramsal modeller içsel ve dışsal olmak üzere iki özel motivasyon formuyla sınırlandırılmaktadır. De Leon ve arkadaşlarının (2001) tanımlarıyla, içsel motivasyon bireyin içinden ortaya çıkan değişimin baskısıdır. Dışsal motivasyon ise dış baskılar ya da baskıya zorlama ya da tedaviye girme ve tedavide kalma algısıdır.

Araştırmalar, motivasyonu aşamalı olarak kavramsallaştırmaya ve potansiyel olarak bir kişinin düzeyini, motivasyon kaynağını, değişim ve tedaviye hazır olup olmadığını daha iyi ölçebilecek ölçüm geliştirmeye odaklanmaktadır.

Tedavi için motivasyonun eşit derecede yeniden kavramsallaştırılmasının büyümesi için motivasyonal görüşme ile temel oluşturulmaktadır. Motivasyonel görüşme, hasta kararsızlığının araştırılması ve azaltılması yoluyla davranış değişikliği için içsel motivasyonu arttırmak üzere tasarlanmış kısa bir müdahaledir.

Çoğu hasta içsel veya dışsal baskılara veya bunların bir karışımına bağlı olarak değişme motivasyon düzeyini göstermektedir. Tedavi motivasyonunun, Terapötik Toplum Araştırmaları Merkezi ve Teksas Christian Üniversitesindeki Davranışsal Araştırma Enstitüsü'nün aşamaları olarak tam bir görünümü, değişim / tedavi motivasyonu ile değişim / tedaviye hazır olma arasındaki ayrımı kabul etmektedir. Her iki formülasyon da bireylerin tedavi ve iyileşme için bilişsel hazır olma durumlarını göz önünde bulundurmakta, tedavi arama davranışını ve sorunlar için tedaviye girmeyi açıklamaya çalışmaktadır.

Tedavide erken dönemde motivasyonel sorunların ele alınması, katılımı başlatma ve sürdürme olasılığını en üst düzeye çıkarma potansiyeline sahip olmaktadır. De Leon’un (1996) modelinde motivasyon, hazır olma, dışsal koşullar ve uygunluk ile açıklanmaktadır. Motivasyon, bireyin değişim ihtiyacı ve içsel değişim nedenleri hakkındaki farkındalığını yansıtmaktadır. Bir kişinin dışsal baskıları içeren mevcut koşulları, tedaviye girme ve tedaviden çıkma kararını etkileyebilmektedir. Tedavi ihtiyaçları ve motivasyon modeli, motivasyonun problem tanımadan, yardım isteğinden tedaviye hazırlığa kadar bir süreklilik boyunca var olduğunu göstermektedir. Problem tanıma, bireyin madde kullanımının kişisel problemler ve yaşam problemlerine neden olduğunun farkına varması ile karakterizedir. Yardım isteği, sorunu çözmek için yardıma ihtiyaç duyulan ve ifade edilen bilişsel durumu temsil etmektedir. Sonuç olarak, tedaviye hazırlık, bireyin tedaviyi iyileşmenin en iyi yolu olarak görmesi ve kabul etmesi için bilişsel olarak hazırlanmasının ve bir tedavi programıyla gerçek etkileşime giden bir basamak olması ile son bulmaktadır.

Uzman Klinik Psikolog Hatice Büşra KARA

busra.kara@icloud.com

KAYNAKÇA

Bandura, A. (1986). Social foundations of thought and action: A social cognitive theory. Englewood Cliffs, NJ: Prentice–Hall.

De Leon, G. (1996). Integrative recovery: A stage paradigm. Substance Abuse 17:51–63.

 

De Leon, G., Melnick, G., Tims, F. M. (2001). The role of motivation and readiness in treatment and recovery. In: Tims CGLFM, Platt JJ, editors. Relapse and recovery in addictions. London: Yale University Press. pp 143–171.

Prochaska, J. O., DiClemente, C. C. (1983). Stages and processes of self-change of smoking: Toward an integrative model of change. Journal of Consulting and Clinical Psychology 51:390–395.

Ryan, R. M. (1995). Psychological needs and the facilitation of integrative processes. Journal of Personality, 63, 397–427.

Miller, W. R., Rollnick, S. (1991). Motivational interviewing: Preparing people to change addictive behaviour. New York: Guilford Press.

 

 

 

 



293 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

DEPRESİF GENÇLER VE DEPRESİF EBEVEYNLER - 01/02/2024
Depresif gençler ve depresif ebeveynler, günümüzde sıkça karşılaşılan bir sorundur. Depresyon, hem gençlerin hem de ebeveynlerin yaşam kalitesini, sağlığını ve ilişkilerini olumsuz etkileyebilen ciddi bir ruh sağlığı bozukluğudur.
“ÇOCUĞUMUZDAN BOŞANIYORUZ” - 23/03/2023
Anne babası çatışma halinde olan çocukların, anne babalarından anlayış ve sabır gibi beklentileri olur.
TERKEDİLME KORKUSU - 12/01/2023
Yeni bir ilişkiye başlama ihtimali olduğunda nasıl olsa bu da beni terk edecek diye düşünüp hiç başlamamayı tercih ediyor musunuz ya da tam tersi çok fazla ısrarcı oluyor musunuz?
ÇOCUK İLE YETİŞKİN - 21/12/2022
Çocuk ile yetişkinin arasındaki sorunların pek çoğu, çocukların olgunlaşmaları için onların zamana ihtiyaçları olduğunu dikkate almamaktan kaynaklanır.
MADDE BAĞIMLILIĞI - 27/09/2022
Madde bağımlılığının sebebi denildiğinde, bir tek nedenden bahsetmek mümkün değildir. Birden fazla sebep bir arada olabilmektedir.
KEKEMELİK - 24/08/2022
Kekemelik, konuşmanın akıcılığındaki bozukluklar ile karakterize bir konuşma bozukluğudur.
İLİŞKİLERDE KURTARICI ROLE SAHİP OLMAK - 30/05/2022
Kurtarıcı olmak senin kendi sorumluluğunda olmamasına rağmen karşıdakinin herşeyiyle ilgili kendini sorumlu hissetmen yada onun sana bunu yüklemesidir.
GASLIGHTING (PSİKOLOJİK MANİPÜLASYON) NEDİR? - 24/05/2022
Gaslighting, bir psikolojik manipülasyon ve taciz yöntemidir. Bireyi kendi hafıza, algı ve akıl sağlığını sorgulayıp irdelemeye iten bir çeşit kötü yönlendirmedir.
HAYIR DİYEMEMEK NASIL İLETİŞİM VE İLİŞKİ SORUNLARI YARATIR? - 25/03/2022
Bir insan karşısındaki kişiye hayır diyemiyorsa öncelikle neden hayır diyemediğini bulması gerekmektedir. Bu durumda ya bir beklenti vardır ya da o kişiyle ilgili korkup kaygılanılan bir şey vardır.
 Devamı