Ekrem Çulfa Dr Ekrem Çulfa Aile Evlilik Çift Terapistleri
  • Anasayfa
  • https://www.facebook.com/psikolojikdanismanlar
  • http://www.twitter.com/724psikoloji

Evlilik Terapistleri
Destek Hattı : +90 544 724 36 50

Tanışma ve Flört Dönemi
Tanışma ve Flört Dönemi Nedir? Kız ve Erkekler Bu Dönemde Nelere Dikkat Etmeliler.
Söz ve Nişanlılık Dönemi
Söz ve Nişanlılık Döneminde Eş Adaylarının Birbirini tanımaları için neler yapmalılar, Nelere Dikkat etmeliler.
Evlilik ve Ebeveynlik
Evliliğinizi daha sağlıklı yürümesi ve Daha iyi çocuklar yetiştirmek için yardımınıza hazırız.
Aldatma, Boşanma, Ayrılma
Aldatma ve Sonuç olarak Boşanma ve Ayrılma istenmeyen bir durumdur. Bu dönemi daha sağlıklı geçirmenize yardımcı olalım.
AİLE EVLİLİK KOÇU TELEFONU 0505 767 5885
İstanbul, Besiktaş, Nişantaşı, Psikolog
Kadıköy ,Bakırköy, Fatih, Mecidiyekoy
Hava Durumu
Site Haritası
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.237032.3662
Euro34.794534.9339
Saat
Takvim
Uzman Klinik Psikolog Hatice Büşra KARA
busra.kara@icloud.com
YEME BOZUKLUKLARI
08/02/2021

 

Yeme bozuklukları yeme davranışındaki temel bir bozukluk olarak tanımlanmaktadır. Anoreksiya nervoza ve bulimia DSM’de farklı sendromlar olarak değerlendirilmekte ve iki farklı yetişkin yeme bozukluğu türünü yansıtmaktadırlar. Buna karşılık, en çarpıcı özellikleri sorunlu yeme alışkanlıkları olmamaktadır. İki bozukluğun temelinde de kilolu ve şişman olmaya dair yoğun bir korku ve buna eşlik eden aralıksız ve kimi zaman öldürücü bir zayıflık arayışı bulunmaktadır.

Anoreksiya Nervoza

Anoreksiya nervoza teriminin sözcük anlamı tedirginliğin ortaya çıkardığı iştahsızlıktır. Bununla birlikte, bu tanımda bir tür yanlış adlandırma söz konusu olmaktadır. Bunun sebebi, asıl problemin iştahsızlık olmamasıdır. Anoreksiya nervozanın temelinde yoğun bir kilo alma korkusu yatmakta ve buna düşük bir vücut ağırlığının korunmasının bile reddedilmesi eşlik etmektedir.

Anoreksiya nervozanın modern bir sorun olduğu düşünülebilir ancak geçmişi yüzyıllar öncesine dayanmaktadır. Belirtisi olan aşırı oruç ya da çileci bir biçimde yemeyi reddetme, erken dönem yazılarında bulunmaktadır. Anoreksiya nervozanın bilinen ilk tıbbi kaydı 1869’da Richard Morton tarafından yayımlanmıştır.  

Anoreksiya nervozanın iki türü bulunmaktadır. Bunlar kısıtlayıcı tip ve tıkanırcasına yeme/çıkarma tipidir. Bu iki tip arasındaki temel fark, hastaların aşırı düşük kilolarını nasıl korudukları ile ilgili olmaktadır. Kısıtlayıcı tipte yemek miktarını kısıtlamaya yönelik her türlü çaba söz konusu olmakta ve kalori alımı sıkı bir şekilde denetlenmektedir. Hastalar bazen diğer insanların önünde yemek yemekten kaçınmaktadır. Yemek masasındayken aşırı yavaş yiyebilmekte, yemeklerini çok küçük parçalara ayırabilmekte ya da gizlice atabilmektedirler. Yemek alımının kısıtlanması, anoreksiya nervoza hastası olan herkes için olanaklı olmamaktadır. Tıkanırcasına yeme/çıkarma tipi anoreksiya nervoza hastaları, kısıtlayıcı anoreksiya nervoza olan hastalardan, tıkanırcasına yemeleri ve çıkarmaları bakımından farklılık göstermektedir. Tıkanırcasına yeme, çoğu insanın aynı gün içerisinde ve aynı koşullar altında yiyebileceğinden çok daha fazla yemeği denetimsiz bir şekilde tüketmedir. Bu tıkanırcasına yemeyi çıkarma, yani yenilen yemeği bedenden dışarı atma çabaları izleyebilmektedir. Kendi kendini kusturma ya da gereksiz yere müshil, diüretik ya da lavman kullanma en sık rastlanan çıkarma yöntemleri olarak bilinmektedir. Çıkarma olmadan başvurulan diğer ödünleyici davranışlar arasında da egzersiz ve oruç tutma sayılabilmektedir.

Mesleklerinin sanatsal standartları ince bir dış görünüşü ön plana çıkardığı için bale dansçıları yeme bozukluklarında özellikle yüksek risk grubundadır.

Bulimia Nervoza

Bulimia nervoza, tıkanırcasına yeme ve kilo alımını önleme çabasıyla kendi kendini kusturma ve aşırı egzersiz gibi uygunsuz davranışlar ile tanımlanmaktadır. Bulimia nervozanın psikiyatrik bir sendrom olarak DSM’ye 1987 yılında alınmıştır.

Tıkanırcasına yeme/çıkarma tipi anoreksiya nervozanın klinik tablosu, bulimia nervoza ile birçok ortaklık göstermektedir. Bazı araştırmacılar anoreksiya nervozanın bulimik türünün, bulimianın başka bir biçimi olarak değerlendirilmesi gerektiğini öne sürmektedir. Bir bulimia nervoza hastası ile tıkanırcasına yeme/çıkarma tipi hasta arasındaki fark kilolarıdır. Tanımı gereği, anoreksiya nervoza hastaları aşırı derecede zayıf olmakta fakat bu durum bulimia nervoza hastaları için geçerli olmamaktadır. Sonuç olarak, tıkanırcasına yiyen ya da çıkaran kişi ayrıca anoreksiya nervoza ölçütümü karşılıyorsa, tanı anoreksiya nervoza (tıkanırcasına yeme/çıkarma tip) olmaktadır. Diğer bir deyişle, anoreksiya nervoza tanısı, bulimia tanısını bastırmaktadır. Bunun nedeni, anoreksiya nervoza ile ilişkilendirilen ölüm oranının, bulimia nervozadan yüksek olmasıdır.

Anoreksiya nervoza ve bulimia nervoza hastalarında ortak nokta, şişmanlık ya da şişmanlama korkusudur. Bununla birlikte, anoreksiya nervozanın aksine bulimik hastaların kilosu normal, bazen de normalin biraz üzerindedir. Şişmanlama korkusu, bulimia nervozanın gelişimini açıklamaya yardım olmaktadır. Bulimia, tipik olarak, ince olma isteğinin motive ettiği yeme kısıtlamalarıyla başlamaktadır. Bu ilk aşamalarda kişi diyet yapmakta ve düşük kalorili yemekler yemekte ancak zamanla önceki kısıtlama kararı aşınmakta ve kişi patates kızartması, pizza, pasta, dondurma ve çikolata gibi “yasak yemekler” yemeye başlamaktadır. Bununla birlikte, bazı hastalar ellerinde ne varsa tıkanırcasına yemektedirler. Ortalama bir tıkanırcasına yemede, bulimia nervozası olan biri 4.800 kaloriye kadar tüketebilmektedir. Tıkanırcasına yemeden sonra, iradenin yıkılışını kontrol etme çabasıyla kusmaya, perhiz yapmaya, aşırı derecede egzersiz yapmaya ya da müshil kullanmaya başlamaktadır. Bulimia hastası bu yaptıklarından tiksinse de çıkarma, yeme kaynaklı kilo alma korkusunu azalttığı için bu örüntü varlığını sürdürmektedir.

Bulimianın birçok hasta için bedeli yüksek olmaktadır. Yüksek yemek faturaları mali zorluklar yaratabilmekte ve hastalar bazen çareyi başkalarından yemek çalmakta bulabilmektedir. DSM, kişinin kilo alımının önüne geçmek için çıkarma yöntemlerine (kusma, müshil kullanma) başvurup başvurmaması bağlamında bulimia nervozanın çıkarma olan ve çıkarma olmayan türlerini birbirinden ayırt etmektedir. Çıkarma türü çok daha yaygın olarak görülmektedir. Çıkarma olmayan türlerde, kişi tıkanırcasına yemenin etkilerini gidermek için perhiz ya da egzersiz yapabilmekte ancak kusma, müshil veya diüretikler kullanma yöntemlerine başvurmamaktadır.

Sınıflandırılamayan Yeme Bozukluğu

Bu tanı, daha spesifik tanılardan herhangi birine tam olarak uymayan, sorunlu yeme örüntülerine karşılık olarak kullanılmaktadır. Sınıflandırılamayan yeme bozukluğu aynı zamanda tıkanırcasına yeme ve çıkarma davranışı üç aylık bir dönemde ayda bir ila yedi kez olmakla birlikte haftada iki kereden daha az tekrarlandığı için tanı ölçütlerini tam karşılayamayanlar için kullanılmaktadır.

Tıkanırcasına Yeme Bozukluğu

Tıkanırcasına yeme bozukluğu bulimia nervoza, çıkarmayan türden farklı bir bozukluk olarak önerilmektedir. Tıkanırcasına yeme bozukluğunun çıkarmayan bulimia türünden (tıkanırcasına yemeden sonra egzersiz ya da oruç tutma) önemli bir noktada ayrılmaktadır. Tıkanırcasına yemek bozukluğu olan kişi, bulimia nervoza hastaları ile karşılaştırılabilecek bir düzeyde tıkanırcasına yemekte ancak kilosunu denetim altına almak için “ödünleyici” bir davranışta (çıkarma, müshil kullanma, egzersiz) bulunmamaktadır. Bu bozuklukta bulimia nervoza ya da anoreksiya nervozada tipik olarak görülen beslenme kısıtlamaları çok daha az olmaktadır. Tıkanırcasına yeme bozukluğunun aşırı kilo hatta obezite ile ilişkilendirilmesi de bun nedenle şaşırtıcı olmamakta (Hudson ve diğerleri, 2007) ancak tanı konurken kilo bir etken olarak göz önüne alınmamaktadır. Bu bozukluğu sergileyenler, kilo ve beden görünüşü konusuna, tıkanırcasına yeme bozukluğu olmayan aşırı kilolu ya da obez hastalara oranla daha fazla önem verme eğiliminde olmaktadırlar. Bu bakımdan bulimia nervoza hastalarına daha çok benzemektedirler.

KAYNAKÇA

Allison, K. C., Grilo, C. M., Masheb, R. M., & Stunkard, A. J. (2005). Binge Eating Disorder and Night Eating Syndrome: A Comparative Study of Disordered Eating. Journal of Consulting and Clinical Psychology, 73(6), 1107–1115.

Beaumont, P. J. (2002). Treatment of anorexia nervosa. Journal of Consulting Psychology, 23, 241-249.

Eddy, K. T., Doyle, A. C., Hoste, R. R., Herzog, D. B., & le Grange, D. (2008). Eating disorder not otherwise specified in adolescents. Journal of the American Academy of Child & Adolescent Psychiatry, 47(2), 156–164.

Johnson, C. L., Stuckey, M. K., Lewis, L. D., & Schwartz, D. M. (1982). Bulimia: A descriptive survey of 316 cases. International Journal of Eating Disorders, 2(1), 3–16.

Silverman, J. A. (1997). Anorexia nervosa: A historical perspective on treatment. In Garner, D., Garfinkel, P. E. (Eds.), Handbook of treatment for eating disorders (2nd ed.) (pp. 37). New YorkGuilford Press.

Vandereycken, W. (2002). History of anorexia nervosa and bulimia nervosa. In C. G. Fairburn, & K. D. Brownell (Eds.), Eating disorders and obesity: a comprehensive handbook, 2nd ed. (pp. 151-154). New York: The Guilford Press.

Wilfley, D. E., Friedman, M. A., Dounchis, J. Z., Stein, R. I., Welch, R. R., & Ball, S. A. (2000). Comorbid psychopathology in binge eating disorder: Relation to eating disorder severity at baseline and following treatment. Journal of Consulting and Clinical Psychology, 68(4), 641–649.

 

Uzman Klinik Psikolog Hatice Büşra KARA

busra.kara@icloud.com

 

 

 



228 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

DEPRESİF GENÇLER VE DEPRESİF EBEVEYNLER - 01/02/2024
Depresif gençler ve depresif ebeveynler, günümüzde sıkça karşılaşılan bir sorundur. Depresyon, hem gençlerin hem de ebeveynlerin yaşam kalitesini, sağlığını ve ilişkilerini olumsuz etkileyebilen ciddi bir ruh sağlığı bozukluğudur.
“ÇOCUĞUMUZDAN BOŞANIYORUZ” - 23/03/2023
Anne babası çatışma halinde olan çocukların, anne babalarından anlayış ve sabır gibi beklentileri olur.
TERKEDİLME KORKUSU - 12/01/2023
Yeni bir ilişkiye başlama ihtimali olduğunda nasıl olsa bu da beni terk edecek diye düşünüp hiç başlamamayı tercih ediyor musunuz ya da tam tersi çok fazla ısrarcı oluyor musunuz?
ÇOCUK İLE YETİŞKİN - 21/12/2022
Çocuk ile yetişkinin arasındaki sorunların pek çoğu, çocukların olgunlaşmaları için onların zamana ihtiyaçları olduğunu dikkate almamaktan kaynaklanır.
MADDE BAĞIMLILIĞI - 27/09/2022
Madde bağımlılığının sebebi denildiğinde, bir tek nedenden bahsetmek mümkün değildir. Birden fazla sebep bir arada olabilmektedir.
KEKEMELİK - 24/08/2022
Kekemelik, konuşmanın akıcılığındaki bozukluklar ile karakterize bir konuşma bozukluğudur.
İLİŞKİLERDE KURTARICI ROLE SAHİP OLMAK - 30/05/2022
Kurtarıcı olmak senin kendi sorumluluğunda olmamasına rağmen karşıdakinin herşeyiyle ilgili kendini sorumlu hissetmen yada onun sana bunu yüklemesidir.
GASLIGHTING (PSİKOLOJİK MANİPÜLASYON) NEDİR? - 24/05/2022
Gaslighting, bir psikolojik manipülasyon ve taciz yöntemidir. Bireyi kendi hafıza, algı ve akıl sağlığını sorgulayıp irdelemeye iten bir çeşit kötü yönlendirmedir.
HAYIR DİYEMEMEK NASIL İLETİŞİM VE İLİŞKİ SORUNLARI YARATIR? - 25/03/2022
Bir insan karşısındaki kişiye hayır diyemiyorsa öncelikle neden hayır diyemediğini bulması gerekmektedir. Bu durumda ya bir beklenti vardır ya da o kişiyle ilgili korkup kaygılanılan bir şey vardır.
 Devamı