Ekrem Çulfa Dr Ekrem Çulfa Aile Evlilik Çift Terapistleri
  • Anasayfa
  • https://www.facebook.com/psikolojikdanismanlar
  • http://www.twitter.com/724psikoloji

Evlilik Terapistleri
Destek Hattı : +90 544 724 36 50

Tanışma ve Flört Dönemi
Tanışma ve Flört Dönemi Nedir? Kız ve Erkekler Bu Dönemde Nelere Dikkat Etmeliler.
Söz ve Nişanlılık Dönemi
Söz ve Nişanlılık Döneminde Eş Adaylarının Birbirini tanımaları için neler yapmalılar, Nelere Dikkat etmeliler.
Evlilik ve Ebeveynlik
Evliliğinizi daha sağlıklı yürümesi ve Daha iyi çocuklar yetiştirmek için yardımınıza hazırız.
Aldatma, Boşanma, Ayrılma
Aldatma ve Sonuç olarak Boşanma ve Ayrılma istenmeyen bir durumdur. Bu dönemi daha sağlıklı geçirmenize yardımcı olalım.
AİLE EVLİLİK KOÇU TELEFONU 0505 767 5885
İstanbul, Besiktaş, Nişantaşı, Psikolog
Kadıköy ,Bakırköy, Fatih, Mecidiyekoy
Hava Durumu
Site Haritası
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.486832.6170
Euro34.601234.7398
Saat
Takvim
Uzman Klinik Psikolog Hatice Büşra KARA
busra.kara@icloud.com
OTİZM
18/04/2021

 

DSM’ye göre otizm; sınırlı, tekrarlı ve stereotipik davranışlar, ilgiler ve etkinliklerle birlikte sosyal etkileşim ve iletişim alanlarında görülen kalıcı bir nöro-gelişimsel bozukluk olarak tanımlanmaktadır. OSB’si olan bireyler, sözel ve sözel olmayan iletişim becerilerinde (göz kontağı kurmada, ifade edici dil becerilerini yaşına uygun kullanmada, sohbet başlatma ve sürdürmede ve jest ve mimik kullanımında), sosyal bağlamlardaki ilişkilerde (sosyal etkileşim başlatma ve sürdürme, duyguları anlama ve paylaşma) ve tekrarlı motor hareketler ve duyusal farklılıklar gibi alanlarda sınırlıklar gösterebilmektedirler.

Otizm spektrum bozukluğu belirtilerinin kümelendiği alanların sayısı üçten ikiye indirilmiştir. “Sınırlı ve yineleyici ilgi, davranış ve etkinlikler” alanı varlığını korurken, toplumsal etkileşim ve dil alanları “sosyal etkileşim/iletişim eksiklikleri” adı altında birleştirilmiştir. Otizm spektrum bozukluğu tanısı için “sosyal etkileşim/iletişim eksiklikleri” alanındaki üç ölçütten üçünün; “sınırlı ve yineleyici ilgi, davranış ve etkinlikler” alanındaki dört ölçütten en az ikisinin karşılanması gerekmektedir. OSB’li çocuklar sık sık törensel davranışlar ve stereotipik hareketler sergilemektedirler. Aynılık isteği ve rutinlere bağlılık sıklıkla gözlenmektedir. Ortamdaki küçük değişiklikler (etkinlikler, kişiler ya da düzenlemeler) onlar için problem olabilmekte, belli objelere ısrarlı ve aşırı bağlılık gösterebilmektedirler. Ayrıca tüm vücuduyla sallanma, ellerini çırpma ya da parmaklarını hareket ettirme gibi tekrarlı davranışlar sergileyebilmekte ve duyusal uyaranlara karşı aşırı ya da yetersiz tepki verme ve duyusal uyaranlarla olağandışı biçimlerde ilgilenme gibi özellikler gösterebilmektedirler. Sosyal gelişimde gerilik OSB’li çocukların çok belirgin bir özelliğidir. Küçük yaştaki OSB’li çocuklar; zayıf göz kontağı, kişilere bağlanmada problemler ve aşırı ilgisizlik gibi özellikler sergilemektedirler. Bunlara ek olarak seyrek olarak iletişim başlatma girişimleri ve başkalarının duygularına tepkisiz kalma gibi özellikler de göstermektedirler. İletişimde yaşanan problemler OSB’li çocukların problemlerinin merkezini oluşturmaktadır. İletişimdeki gerilik OSB’li çocukların hem alıcı dil hem de ifade edici dil becerilerinde görülmekte ve erken yaşlarda başlayıp, yaşamları boyunca da devam edebilmektedir. İfade edici dil becerilerindeki gerilik; konuşmanın yokluğu, gecikmiş konuşma, ekolali (tekrarlı konuşma), zamirleri karıştırma, dilin işlevsel kullanımının eksikliği ve sınırlı sözel olmayan iletişim olarak ortaya çıkabilmektedir.

Sosyal beceriler: OSB’li çocukların sosyal becerilerde yaşadıkları güçlükleri gösteren çok sayıda çalışma bulunmaktadır. Bu güçlükler; gelişim düzeylerine uygun akran etkileşimi başlatmakta güçlük, normal dışı konuşma sesine sahip olma, göz kontağının zayıf olması, çoklu sözel olmayan davranışlar sergilemede güçlük (göz göze bakma, yüz ifadeleri, vücut duruşu, sosyal mimikler) ve duygularını, isteklerini ve başarılarını diğer bireylerle paylaşma konusunda isteksizliktir. Otizm spektrum bozukluğu olan (OSB) bireyler aynı zamanda doğal bağlamda oluşan sosyal olaylarla tipik gelişen bireylere kıyasla daha az ilgilenirler. Bir diğer özellik de sosyal etkileşimlerin sayısının, süresinin ve kalitesinin bireyin yaşına, otizminin derecesine ve ortama göre farklılaşıyor olmasıdır. OSB’li çocuklar oyun becerilerinde yaratıcılık ve hayal gücünden uzak bir davranış sergilemektedirler. Oyuncaklarla amacına uygun olmayan şekilde oynama, çocukların oyunlarına dahil olmada güçlük, istedikleri şekilde oynamaya ısrar etme gibi özellikler göstermektedirler.

İletişim becerileri: Sözel ve sözel olmayan iletişim becerilerinin her ikisinde de sınırlılık OSB’li bireylerin en belirgin özelliğidir. İletişim alanında; konuşmada gecikme, anlık ya da gecikmiş tekrarlı konuşma (ekolali), ortak ilgi oluşturma, yüz ifadeleri ve mimikleri kullanmada güçlük, mekanik ve düz bir sesle konuşma, konuşmaları ilk anlamları ile anlama, deyimler ve atasözlerini kullanmada güçlük, zamirleri uygun yerlerinde kullanamama, başkalarının düşüncelerini anlayamama gibi güçlükler yaşamaktadırlar. Konuşmayı öğrenseler dahi dilin anlam boyutunda ve sosyal amaçlı olarak kullanılmasında sınırlılıklar sergilemektedirler. Karşısındaki kişiyle konuşmak yerine, karşısındakine anlatmayı tercih ederler. Konuşmayı başlatma, sürdürme ve bitirmede 14 zorluk yaşarlar. Bağlam dışında konuşma, soru sorma ve sorulara cevap vermede güçlük gibi sınırlılıklar yaşamaktadırlar.

Bilişsel beceriler: OSB’li çocukların bilişsel becerileri otizmin derecesine göre farklılıklar göstermektedir. Birçok araştırma OSB’li bireylerin sembolik oyun oynama, karşısındakinin yüz ifadesini, duygularını ve bakış açısını anlama gibi bilişsel becerileri öğrenmede güçlük yaşadıklarını göstermektedir. Bu nedenle bilişsel becerilerin öğretimine yönelik programlar becerinin kendisinden daha çok strateji öğretimi ve problem çözme üzerine odaklanmaktadır. OSB’li çocukların bilişsel özelliklerine yönelik pek çok çalışma bulunsa da bu becerilerin OSB’li çocuklara öğretimi oldukça zordur. Sözel performans gerektiren bilişsel becerilerden çok görsel performans gerektiren bilişsel becerileri daha kolaylıkla yerine getirebilmektedirler.

Duyusal ve motor beceriler: OSB’li bireylerde kendine has duyusal bazı özellikler görülmektedir. Bu özellikler; bir nesne ya da olaydan aşırı derecede etkilenme (pencereden içeri giren ışığı izleme), aşırı hassasiyet gösterme (yüksek seste kulaklarını kapatma), duyusal uyaranlara aşırı tepki verme ya da hiç tepkide bulunmama, bir nesnenin bir yönüyle sürekli olarak ilgilenme ve duyusal-algısal bozulmalar sergilemektir. Motor becerilerde sınırlılıklar OSB’li bazı bireylerde görülen bir özelliktir. Motor becerilerde yaşanan problemler istemli ve istemli olmayan hareketlerde görülmektedir. İstemli hareketler planlama, koordinasyon ve amaç odaklı hareketleri içermektedir. OSB’li bir bireyin bir hareketi istemli ya da istemsiz yaptığını anlamak zor olduğundan, her iki alanda yaşanan problemlerin değerlendirmeye alınması gerekmektedir.

KAYNAKÇA

American Psychiatric Association (2013). Diagnostic and statistical manual of mental disorders (Fifth Edition). Arlington, VA, American Psychiatric Association.

Baranek, G. T. (2002). Efficacy of sensory and motor interventions for children with autism. Journal of Autism and Developmental Disorders, 32, 397–422.

Kasari, C., ve Sigman, M. (1997). Linking parental perceptions to interactions in young children with autism. Journal of Autism and Developmental Disorder, 27, 39-57.

Rutter, M., ve Schopler, E (1987). Autism and pervasive developmental disorders: Concepts and diagnostic issues. Journal of Autism and Developmental Disarders, 17, 159-186.

Schopler, E., ve Mesibov, G. B. (1986). Introduction to social behavior in autism. In E. Schopler ve G. B. Mesibov ( Eds.), Social behavor in autism (pp. 1-11) New York: Plenum

 

Uzman Klinik Psikolog Hatice Büşra KARA

busra.kara@icloud.com

 



337 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

DEPRESİF GENÇLER VE DEPRESİF EBEVEYNLER - 01/02/2024
Depresif gençler ve depresif ebeveynler, günümüzde sıkça karşılaşılan bir sorundur. Depresyon, hem gençlerin hem de ebeveynlerin yaşam kalitesini, sağlığını ve ilişkilerini olumsuz etkileyebilen ciddi bir ruh sağlığı bozukluğudur.
“ÇOCUĞUMUZDAN BOŞANIYORUZ” - 23/03/2023
Anne babası çatışma halinde olan çocukların, anne babalarından anlayış ve sabır gibi beklentileri olur.
TERKEDİLME KORKUSU - 12/01/2023
Yeni bir ilişkiye başlama ihtimali olduğunda nasıl olsa bu da beni terk edecek diye düşünüp hiç başlamamayı tercih ediyor musunuz ya da tam tersi çok fazla ısrarcı oluyor musunuz?
ÇOCUK İLE YETİŞKİN - 21/12/2022
Çocuk ile yetişkinin arasındaki sorunların pek çoğu, çocukların olgunlaşmaları için onların zamana ihtiyaçları olduğunu dikkate almamaktan kaynaklanır.
MADDE BAĞIMLILIĞI - 27/09/2022
Madde bağımlılığının sebebi denildiğinde, bir tek nedenden bahsetmek mümkün değildir. Birden fazla sebep bir arada olabilmektedir.
KEKEMELİK - 24/08/2022
Kekemelik, konuşmanın akıcılığındaki bozukluklar ile karakterize bir konuşma bozukluğudur.
İLİŞKİLERDE KURTARICI ROLE SAHİP OLMAK - 30/05/2022
Kurtarıcı olmak senin kendi sorumluluğunda olmamasına rağmen karşıdakinin herşeyiyle ilgili kendini sorumlu hissetmen yada onun sana bunu yüklemesidir.
GASLIGHTING (PSİKOLOJİK MANİPÜLASYON) NEDİR? - 24/05/2022
Gaslighting, bir psikolojik manipülasyon ve taciz yöntemidir. Bireyi kendi hafıza, algı ve akıl sağlığını sorgulayıp irdelemeye iten bir çeşit kötü yönlendirmedir.
HAYIR DİYEMEMEK NASIL İLETİŞİM VE İLİŞKİ SORUNLARI YARATIR? - 25/03/2022
Bir insan karşısındaki kişiye hayır diyemiyorsa öncelikle neden hayır diyemediğini bulması gerekmektedir. Bu durumda ya bir beklenti vardır ya da o kişiyle ilgili korkup kaygılanılan bir şey vardır.
 Devamı