Ekrem Çulfa Dr Ekrem Çulfa Aile Evlilik Çift Terapistleri
  • Anasayfa
  • https://www.facebook.com/psikolojikdanismanlar
  • http://www.twitter.com/724psikoloji

Evlilik Terapistleri
Destek Hattı : +90 544 724 36 50

Tanışma ve Flört Dönemi
Tanışma ve Flört Dönemi Nedir? Kız ve Erkekler Bu Dönemde Nelere Dikkat Etmeliler.
Söz ve Nişanlılık Dönemi
Söz ve Nişanlılık Döneminde Eş Adaylarının Birbirini tanımaları için neler yapmalılar, Nelere Dikkat etmeliler.
Evlilik ve Ebeveynlik
Evliliğinizi daha sağlıklı yürümesi ve Daha iyi çocuklar yetiştirmek için yardımınıza hazırız.
Aldatma, Boşanma, Ayrılma
Aldatma ve Sonuç olarak Boşanma ve Ayrılma istenmeyen bir durumdur. Bu dönemi daha sağlıklı geçirmenize yardımcı olalım.
AİLE EVLİLİK KOÇU TELEFONU 0505 767 5885
İstanbul, Besiktaş, Nişantaşı, Psikolog
Kadıköy ,Bakırköy, Fatih, Mecidiyekoy
Hava Durumu
Site Haritası
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.237032.3662
Euro34.794534.9339
Saat
Takvim
uzman klinik psikolog sabiha ışık 05301221102
sabihaisik@outlook.com
Evliliklerde ve ilişkilerde geçmişe takılıp kalmaktan nasıl kurtulursunuz?
10/05/2022

Evliliklerde ve ilişkilerde geçmişe takılıp kalmaktan nasıl kurtulursunuz?

Bir insan neden geçmişe takılıp kalır? İçinde bir kızgınlık olabilir, söyleyemedikleri olabilir. Yani içeride işlenememiş, dile getirilememiş duygular, istekler ve ihtiyaçlar olabilir. Aslında kişinin istediği sürekli geçmişe takılıp kalmak değil, eski sorunları sürekli açmak değil, eşi ya da sevgilisi ile daha kaliteli bir ilişki arıyor. Ama sürekli geçmişteki olumsuz durumları ilişkinin yıpranmasına neden oluyor.

Bir insan sürekli geçmişe takılıp kalıyorsa burada insanın zihninin bizi koruduğunu bilmek gerekiyor. İnsan organizması bizi aynı strese maruz kalmaktan koruyor. Çünkü biz geçmişi unutursak ne olacak? Aynı hataya tekrar düşeceğiz. Beyin bize ne diyor? O yoldan gitme, o yol tehlikeli. Acı çekeceksin. Beyin bizim iyiliğimiz için o sorunları hatırlatıyor. O kişiyle görüşme yine başın belaya girecek, kalbin kırılacak, aldatılacaksın, yine depresyona gireceksin, gibi beyin bize uyarılar veriyor ve zihnin bir yerinde hazır tutuyor.

Peki geçmişte takılı kalmamak için ne yapmanız gerekiyor?

O unutamadığınız takılı kaldığınız andaki ihtiyacınız neydi? Neye ihtiyacınız vardı da karşılanmadı? İlişkide bir kriz ya da sorun varsa, orada karşılanmamış bir ihtiyaç vardır. O sizi kıran şey neydi? Orada ne hissettiniz? Ne bekliyordunuz da olmadı? Var olan duygularını anlatman gerekiyor. Hislerin neydi?  Örneğin; “Ailenle tartıştığımda sanki onlar bana saldırıyormuş gibi hissettim ve tedirgin oldum, beni korumanı istedim”. Buradaki hislerin çözülmesine gerek yok. Yani eşinizin neden böyle bir duyguya kapıldığına falan girmeyin. “Ya aman annem de sana bir şey söylememişti” gibi bunları tartışmak çok anlamlı değil şuan için. Şuan sadece anlaşılmak ihtiyacı var ve burada bunu vermemiz gerekiyor. Eşiniz sizinle bir duygusunu paylaştığında duygusunun mantıklı olup olmadığını sorgulamayın. “Sana ihtiyacım var” dediğinde “bana ihtiyacın yok, sen güçlü bir kadınsın” demeni istemiyor. “Senin yanındayım” ı duymak istiyor. İlk etapta bu kadar yapsanız yeterlidir. Bunu yaptığınız zaman var olan geçmiş sorunlar, problemler kapsül içerisinde travma olmaktan çıkacak ve artık çözüme kavuşacak. Bugünden itibaren var olan sorunları bu şekilde konuşmak, üstünü örtmemek, tadınız kaçsa dahi bunları bir miktar söyleyebilmek ileride bugünkü yaşadığınız sorunun kapsül içerisinde travma şeklinde hafızada yer etmemesini sağlayacak. En azından bugünden itibaren var olan yaşadığınız hisleri, duyguları, beklentilerinizi, ihtiyaçlarınızı eşinize söylüyor olmanız bugünden itibaren ileride yaşayacağınız geçmişe anılara takılı kalmak kısmını en azından önleyecektir. Ya geçmişte eşinizin neleri yapıp yapmadığına takılmayın ya da sağlıklı bir ilişki isteğinden vazgeçin. Eğer geçmişteki beni aldattı unutamıyorum, unutmak istemiyorum diyorsanız vazgeçmek daha iyi olacaktır. Ancak beni aldattı, ben bunu unutup birlikte temiz bir sayfa açmak istiyorum diyorsanız önerilerimi dikkate alın. Hislerinizi, duygularınızı, ihtiyaçlarınızı da sorunu çözmek için değil, anlaşılmak için anlatman gerekiyor.

Bazı danışanlar “duygularımı, ihtiyaçlarımı tatlı tatlı anlatıyorum ama karşımda beni dinleyen yok. Duvara anlatıyor gibiyim. “ diyorlar. Eşinin duygularına, ihtiyaçlarına ve taleplerine kulak vermemekte kararlı bir eşin telafisi çok zor. Eşiniz kuruntu da yapıyor olabilir, var olmayan bir şeyden dolayı telaş da yapıyor olabilir, sorunu da büyütüyor olabilir ama her büyütülen sorunun arkasında, her endişenin arkasında bir ihtiyaç yatıyor. Çiftlerin en azından bu ihtiyacın ne olduğuna eğilmesi gerekiyor. “Sevgili eşim sen böyle diyorsun ama ben bu konuda aynı görüşte değilim. Neden böyle düşünüyorsun. Gel bunu konuşalım. Benim anlayamadığım bir şey var. Sen burada üzüntü hissediyorsun, çok üzüldüğünü görüyorum ve sen üzülünce bende üzülüyorum. Niye üzüldüğünü bana anlatır mısın? “ gibi en azından bu şekilde merakla, istekle üstüne eğilmesi gerekiyor. Eşinin duyguları, ihtiyaçları sana çok mantıksız da geliyor olabilir. Bunun mantığının oturmasına gerek yok bu sorunu çözmek için. Sadece hislerini anla, ne diyor, ne anlatmaya çalışıyor, neye ihtiyacı var. Bunu anla. İlgilenmiyorum, bana ne diyemezsin bu soruna. Eşin kanser olsa bana ne mi diyecektin? Eşin hatalı düşünüyor. Beni ilgilendirmez diyemezsin. Bu hisleri, ihtiyaçları anlamak, ilişkideki iki tarafın mutluluğu için önemli. Otur bir dinle belki o mantıksız kuruntu dediğin sana mantıklı gelecek, belki de eşin sana anlatırken bunun mantıksız olduğunu kavrayacak. Dediğim gibi tarafların birbirlerini dinleyip anlamaları sorunların ileriye taşınmamasında ve bu davranışı sürekli hale getirmek sağlıklı bir ilişkiye girmeye yol açacaktır.

Klinik Psikolog Sabiha IŞIK

 

 



82 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Antisosyal Kişilik Bozukluğu - 28/06/2022
Sosyopati ya da psikopati olarak da adlandırılan antisosyal kişilik bozukluğu genel anlamda diğer kişilerin haklarına karşı umursamazlık ve ihlal halidir. Çocukluk veya ilk ergenlik çağında başlayıp yetişkinlik çağında da devam eder. Hilekarlık ve
Terk Edilme ve Ayrılık Korkusu - 24/06/2022
Leyla ile Mecnun, Ferhat ile Şirin’ e benzer aşıkların reddedilme ve terkedilme öyküleri mitolojde yoğun bir şekilde karşımıza çıkıyor. Bütün hayatını sevgiliye adayan erkek ve kadın mitleri ile doludur masallar ve efsaneler. Analitik psikolojinin
Göç’ün Psikolojisi ve Sosyolojisi - 21/06/2022
Uluslararası göç; bir ülkeden bir ülkeye belirli bir süre yaşamak için taşınmak olarak adlandırabiliriz. Göç konusunu sebeplerine göre ayıracak olursak eğer; 1) ekonomik göç yani iş için göç edenler: Eskiden Avrupa mavi yakalı göçmen ararken
Bağlanma türleri ve insan ilişkilerine etkisi - 17/06/2022
Bağlanma; çocukların küçük yaşta anne veya bakım veren diğer kişi ile kurduğu bağdır. Bebekler küçük yaşlarda bakım veren kişinin ya da annenin her zaman ihtiyaçlarına cevap verebileceğini, güvenli olarak bir psikolojik yapı geliştirdiklerinde onla
Çocuklarda davranış bozuklukları ve çalma davranışı - 14/06/2022
Bir davranışı problem olarak değerlendirmenin belli objektif ölçüleri vardır. Davranışın değerlendirilmesi sırasında
Otizm nedir? - 10/06/2022
Yaygın gelişimsel bozukluk başlığı altında otizm, asperger sendromu, çocuğun dezintegratif bozukluğu (Heller sendromu), başka türlü adlandırılamayan yaygın gelişimsel bozukluk yer alır. Otizm belirtileri nelerdir? Otistik çocukları üç konud
Kardeşler arası yaş farkı ne kadar olmalıdır? - 07/06/2022
En sık sorulan sorulardan biri ne zaman ikinci çocuğu yapmalıyım? Kardeşler arası yaş farkı ideali kaç olmalıdır? Bu yazımda bunlara detaylıca değineceğim. Yaş farkına karar verirken değerlendirilecek konular; anne baba, anne baba ilişkisi, çocuğu
Çocuklarda konuşma geriliği, konuşma gecikmesi - 03/06/2022
Konuşma bir öğrenme ve iletişim biçimidir. Bebekler etrafındaki olayları gözlemleyerek, cisimlerin isimlerini duyarak zamanla konuşmaya başlarlar. Çocuk beyni ilk üç yaş içerisinde öğrenme ve taklit etmeye çok açıktır. Çok kolay öğrenir ve taklit ed
Çocuklara “Hayır”ı Öğretmek, Çocuklara Hayır Diyebilmek - 31/05/2022
Ne zaman çocuklara “hayır” diyoruz? Ne zaman “dur” diyoruz? Acaba bu hayır’lar bizim hayır’larımız mı yoksa olması gereken hayır’lar mı? Çocukların cezalandırılmaları ile ilgili süreçlerde bazen hayır diyerek, ses tonumuzu da arttırarak yapmaması g
 Devamı